Facebook'ta takip et.Twitter'da takip et. Abone Ol!
Serdar Usman
Gösteriş
12.09.2019

Herkes dış cepheyle ilgileniyor… Boyası badanası güzel mi? Çevresi hareketli mi? Güney cephe mi? Parka yakın mı? Pazara yakın mı? Merkeze yakın mı?
İç aksamla ilgilenen o kadar az ki! Kullanılan malzeme kaliteli mi, saÄŸlıklı mı? Yeterince çimento kullanılmış mı? DoÄŸramalar güzel yapılmış mı?
Sıhhi tesisatta kullanılan malzemeler marka mı, yoksa alelade markalar mı?
Bu kadar örnek yeter…
Affınıza sığınarak, size inÅŸaatçılık, yapı dersi verme niyetinde deÄŸilim, zaten o konunun uzmanı da deÄŸilim.
Ben bunu insana uyarlayarak düÅŸüncelerimi müsadenizle arz etmek istedim.
Yukarıda ki örnekleri niçin verdiÄŸimi az sonra anlayacaksınız.
Arz edeyim efendim…
Bu benzetmeyi insanlar insanlık için yaptım.
İnternet sitelerinden birinde gözüme çarpınca yazım için ilham kaynağı oldu. “Mezarlık bakımı yapılır, güzel güller çiçekler dikilir, arada bir sulanır” gibi ifadeler içeren tanıtımları görünce bu konuda yazayım istedim.
Günümüz insanının sorunu bu iÅŸte! Ölmeden önce en baba evde oturmak için en güzel arabaya binmek için kırk takla atar, öldükten sonrada mezarlık bakımında geride kalanları aynı aÅŸk ve heyecanla ÅŸan olsun diye en afilli mezarlık taşı yaptırarak üzerine de envai çeÅŸit çiçekler diktirerek akıllarınca rahmetliye karşı vazifelerini yaptıkları avuntusuyla kalan ömürlerini geçirmeye devam ederler.
Ölmeden önce hayatları boyunca hayr ve hasenatta gözü olmayanların ölüm sonrasında da beklentileri sınır tanımaz. Bunu da ÅŸekil üzere olan çabalarıyla ortaya koymaya çalışırlar.
Nedir, bu ÅŸekle dayalı çabalar?
İşte az önce deÄŸindiÄŸim gibi mezarlık yeri ve mezarlık ÅŸekli gibi…
Medine-i Münevvere’de Mescid-i Nebevi’nin hemen yan tarafında ki Cennetül Baki mezarlığına ziyarete giden kardeÅŸlerim bilirler.
Bizde ki gibi afilli şafşatalı mezarlıklar yoktur.
Rahmetlinin başı ucuna konulmuÅŸ sıradan bir taÅŸ vardır, isimleri bile yoktur. Çünkü isim, ÅŸöhret, mal, mülk gibi geçici dünyevi hasletler ölümle birlikte sona ermiÅŸtir.
Örneklendireyim mi? Süleyman Demirel, Necmeddin Erbakan, Bülent Ecevit, Sakıp Sabancı, Vehbi Koç vs. yaÅŸamlarında etraflarında öbeklenen insan selinden yanlarına bile sokulamazdınız. Emri Hakk’ın tecellisinden sonra mezarlıklarına giderek bir bakın isterseniz, ölüm yıldönümlerinde çok az sayıda ziyaret eden dışında bir Allah’ın kulunu göremezsiniz. Çünkü dünya hayatları sona ermiÅŸtir ve kendi hesaplarıyla baÅŸbaÅŸadırlar. Geride kalan insanlardan birçoÄŸu onları hatırlamaz bile!
Öbür alemde ön plana çıkan artık yapılan hayr ve hasenatlar yani iÅŸlenen ameli salihlerdir.
Bu bakımdan, ölüm sonrası mezarlığın ÅŸekli ÅŸemali pek bir anlam taşımaz.
KiÅŸi, hayatı boyunca diÄŸer insanlara zulmetmiÅŸ, eziyet etmiÅŸ, iÅŸçisinin hakkını vermemiÅŸ, çalıp çırpmış, sonuna kadar faize bulaÅŸmış, zekatını bir zahmet gösteriÅŸ olarak ve eksilterek ödemiÅŸ (!) zina üstüne zina etmiÅŸ, namaz niyazın semtine dahi uÄŸramamış, haftada bir kez gittiÄŸi cuma namazlarında da aklında kırk tilki ile namaz kılmış, hutbe okunurken cep telefonunda ki sosyal medya turlarıyla oyalanmış. Daha örnek ister misiniz? Vallahi kitap yazılır, kitap…
Kimisi de hac vazifesini ifa için gittiÄŸi Kabe-i Muazzama’dan veya Mescid-i Nebevi’den resim üstüne resim paylaÅŸarak elinde ki eÅŸine dostuna hitaben yazdığı not kağıdının resmini haremle birlikte çekerek sosyal medyadan paylaşımda bulunmuÅŸ.
Hani, kendi paçasını kurtardı ya!
Åžimdi de diÄŸerlerinin paçasını kurtarma derdine düÅŸmüÅŸ!!!
Her yanımız gösteriÅŸ olmuÅŸ.
Her ÅŸeyimiz caka satmak olmuÅŸ.
Mescid-i Haram’a giren hacı naibinin ilk aklına gelen ÅŸey buradan resmini, – pardon kendisiyle birlikte haremin resmini çekerek – sosyal medyadan paylaşım yapmak oluyor.
Yani havasını atıyor! Bakın ben buradayım, gördünüz mü?
Kimisi Türkiye’de nam salmış birilerini o kutsal mekanda yakalayınca hemen fotoÄŸraf çekinip paylaÅŸma derdine düÅŸüyor. Yani, bakın falanca da buradaydı. Onunla resim çektirdik yahh!
Hep dünyaya meyleden bir hayat tarzımız oluÅŸmuÅŸ.
Gayemiz hep bu dünya için…
Peki! Size bir soru sorarak yazımı noktalamak istiyorum.
EÄŸer size hak katından bir hafta sonra öleceÄŸiniz bildirilseydi, gene o resimleri paylaÅŸma derdine düÅŸer miydiniz? Ya da kendinizi ibadete mi verirdiniz?
Aklıma geldi işte!..
Hayatınızın her anında müslümanca yaÅŸayıp yaÅŸamadığınızı bu son sorumdan test ederek bir tahlilde bulunun.


Bu yazı 483 kez okundu.

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

HAVA DURUMU

ANKARA

SON YORUMLAR

ANKETLER

Bugün Seçim Olsa Hangi Partiye Oy Verirdiniz?

http://adilhaberyorum.com © 2014 | İzinsiz ve Kaynak gösterilmeden kullanılamaz

Espower Bilisim